Ads 468x60px

.

Pages

5 Kasım 2013

Gravity (2013)


Sonunda izleyebildim... Neredeyse bir aydır bu filme gitmek istiyordum. Her defasında bir şeyler çıktı. En son cumartesi günü deneyelim dedik. Sinemaya gittik. Bilet gişesine kadar geldik ama olmayacaksa olmaz derler ya, gişedeki çocuk "teknik bir arıza sebebiyle gösterim yok" demez mi. Onca yıldır sinemaya giderim, ilk kez böyle bir şey duydum. Çok istiyorum ya, evren sabrımı sınıyor. Sonunda evreni şaşırtmaya karar verdik ve plan yapmayacakmış gibi yaparak dikkatini dağıttık...sonra hooop ansızın dün hafta içi geç bir seansa giriverdik... :) 

Öncelikle belirtmeliyim ki bu filmi kesinlikle ama kesinlikle sinemada izlemeniz gerekiyor (o yüzden merak ediyorsanız tembelliği bırakın ve gidin). Evet belki birçok 3D özellikli film için "sinemada izlemek lazım" denir ama bu film kesinlikle sinemada izlenmeli. Evde hiçbir koşulda aynı tadı alamayacaksınız, güvenin bana. Ayrıca eğer gitmeyi planlıyorsanız, yazının devamını da izledikten sonra okuyun. 


30 Ekim 2013

The Croods (2013)


İnsanlar animasyona mı doydu? Gösterim zamanlaması mı yanlıştı? ne oldu da The Croods gereken ilgiyi göremedi bilemiyorum. Ancak kendi adıma söyleyebilirim ki, güzel bir animasyona hasret kalmışım, bu filmin bana hissettirdiği ilk şey bu oldu. 

Zor şartlarda hayatta kalmaya çalışan bir ailenin hikayesini anlatan film ilk çağ zamanlarında geçiyor. "Mağara adamı" kahramanlarımız, zamanlarının çoğunu bir mağarada geçiriyor ve sadece yemek yemek için dışarı çıkıyorlar. Zaten film de onların avlanma macerası ile hızlı bir şekilde başlayıp eğlenceli sahnelerle anında sizi içine çekiyor.


23 Ekim 2013

The Conjuring (2013)


Böyle gözünü kırpmadan korku filmi izleyenler var ya, hayranım onlara. Ben korku filmi izleyemem. Her şeyden etkilenme kapasitem yüksektir. Nasıl ki Transformers' da dünya kurtuldu diye ağlıyorsam, bu tip korku filmlerinde de tir tir titriyorum. Çoğunda gözlerimi kapatır ya da başka yöne bakar ve 'geçti mi o sahne' derim yanımdakine. Muhtemelen o gerilim müziği yükseldiği vakit TV ekranına bakmayıp, olayları kendi hayal gücüme bırakınca kendimi daha fazla geriyorumdur. Benimle korku filmi izleyenlere de Allah sabır versin ayrıca, deli edebilirim insanları. Her neyse, lafı fazla dolandırdım. Özetle korku filmleri pek bana göre değildir. O yüzden bu filmi izlemeye hiç ama hiç niyetim yoktu. Ama merak işte, kadrosunu görünce ve sevgili abicim çok övünce izleyelim dedik. Ne de olsa gündüz vakti ve yalnız da değilim, ne kadar etkilenebilirim ki...


22 Ağustos 2013

The Angels' Share (2012)


Bu filmi izledikten sonra aklıma gelen ilk şey, "Modern Amerikan Sineması rüzgarına kapılıp da, böyle kenarda köşede kalmış kaç güzel filmi kaçırdık acaba?" sorusu oldu. Aslında ben filme gitmemiştim. Ne olduğunu, ne hakkında olduğunu bile bilmiyordum. Şu aralar CerModern' de açık hava film gösterimleri en büyük eğlencemiz oldu. İki gün önce de yine bu eğlence için gitmiştim bu filme. Sonra film başladı ve biz kapıldık büyüsüne... Az sonra yazacaklarımı tek bir cümle ile özetlemem gerekirse, eğer şu aralar güzel bir şeye ihtiyacınız varsa, bu filmi izleyin. Harry ile içiniz sevgi ile dolsun, Albert ile gülümseyin...( ve gitmeyi düşünüyorsanız, yazının devamını daha sonra okuyun...!!!).


19 Temmuz 2013

Alternatif Film Afişleri : Life of Pi

Bayılıyorum bu alternatif afişlere. Genelde sade ama filmin en belirgin objeleri seçiliyor çizimlerde. Fazla söze gerek yok diyorlar. :)


1 Temmuz 2013

Upside Down (2012) : Çekim Kuvveti...


Bilim-Kurgu / romantik diye bir film türü var mı bilmiyorum ama Upside Down tam da bu tür bir film . Ve diyor ki : "Aşk öyle bir şey ki, gezegenlerin çekim kuvvetlerine bile meydan okuyor"

Öyle bir sistem düşünün ki, birbirine komşu iki gezegen var. Komşu derken birbirlerine bir hayli yakınlar. Baya baya yakınlar yani. Öyle ki bir gezegendeki herhangi bir dağın zirvesine çıktığınızda, karşı gezegendeki herhangi bir dağın zirvesine sadece metrelerce mesafe kalıyor. Öyle fantastik bir sistem. Ancak gelin görün ki, bu kadar yakın olmasına rağmen iki gezegendeki insanlar karşı gezegene gidemiyor. Çünkü hepsi kendi gezegeninin çekim alanı içinde.


29 Mayıs 2013

Take Shelter (2011).... Kafaya Taktım Bir Kere


Deli olmadığınızı bilir ama delice şeyler yapmaya başlarsanız, bunu nasıl açıklarsınız? Filmin sonunda ilk düşündüğüm buydu. 

Bu filmle ilgili ne okudum, ne izledim, kim bana ne dedi hiç hatırlamıyorum ama arkadaşımın filmleri arasında görür görmez "aaa bu film, izlemeliyim" dedim. Bir şekilde beyin not etmiş işte. Sonunda izledim ve beynimi seveyim, çok beğendim.

Sanırım filmin en sevdiğim noktası kurgusu idi. Aslında seyirciyi uyuz edecek bir sonu olsa da, o kurgu, o final çok güzeldi. Yönetmen bana resmen eziyet etse de yüzümde ufak bir gülümseme vardı film bittiğinde.


3 Mayıs 2013

Rise of the Planet of the Apes (2011)... Sonun Başlangıcı...


Maymunlar Cehennemi uzun zamandır sinemayı besleyen bir malzeme. 1968' deki ilk filmden sonra bir çok kişi devam filmi ya da yeniden çekimi hayal etmiştir ve denemiştir. En son 2001 de Tim Burton denedi ancak film hayal kırıklığından öteye gidemedi. Böylesi usta bir yönetmenin bile bu konuda başarısızlığa uğraması çok garip değil çünkü bir malzemenin yeniden işlenişi gerçekten çok riskli. Sonuçta kıyaslanacağınız bir örnek var karşınızda. İzleyici sizden farklılık ister, özgünlük ister ama bunun yanında özüne bağlı kalınmasını da bekler. Benim Total Recall' deki hayal kırıklığımın nedeni buydu mesela. Özünden sapılmış olması. Sonuçta teknoloji olarak tabii ki de eskisine göre daha göz alıcı sahneler olacak ancak mesele bunu işin özüne sadık kalarak yapmak (Lafı dağıtma konusunda uzmanım. Evet. ). Tekrar başa dönecek olursak böylesi riskli bir durum olmasına rağmen Rise of the Planet of the Apes çok çok başarılı bir film olmuş. Film, toplu bir senaryo, başarılı bir oyunculuk ve çok güzel görsel efektlerle eski hikayeyi günümüze taşımayı başarmış.


13 Mart 2013

3-Iron (2004): Sessizlik...



Kim demiş insanlar konuşa konuşa diye...Bir film düşünün ki ana karakter hiç konuşmasın. Ona ulaşmak isteyen diğer önemli karakter de çareyi konuşmamakta bulsun. İki karakter film boyunca konuşmayarak bize çok şey anlatsın. Filmin yan karakterleri de kulağımızın dibinde car car bağırsın. Peki biz kimi duyuyoruz...sessizliği. Hem de o sessizlik öyle baskın çıkıyor ki, pür dikkat dinliyoruz. Bazen görünür olmanın yolu tamamen görünmez olmaktan, dinlenmenin yolu da sessiz kalmaktan ibaret olabiliyor. Ancak karşınızdaki nereye bakacağını ve ne zaman susacağını bilirse...


15 Şubat 2013

Django Unchained (2013): Ego Savaşı


Django Unchained, her Tarantino filmi gibi merakla beklenen, karşılığını veren ve ardından gerek toplumsal gerek sanatsal bir çok tartışma bırakıp giden bir film. Özgürlük, kişisel ego, vicdan, intikam, hayatta kalma iç güdüsü kavramları Tarantino' nun hali hazırda sürekli kullandığı malzemeler. Bu filmde, bu kavramları, Amerika'nın iç savaç öncesi toplumsal yapısı ve kölelik ile harmanlamış Tarantino ve yeni nesil bir Western hikayesi oluşturmuş.


8 Ocak 2013

2012 Zaman Tüneli

Sinema Kulübü, sinema dünyasında 2012' de gerçekleşen önemli olayları hoş bir zaman tüneli şeklinde meraklılarına sunmuş. Çok beğendim.

Zaman Tünelinin tamamına şuradan ulaşabilirsiniz.





7 Ocak 2013

Life of Pi (2012)...İstediğine inan !


Fragmanını görünce "vaaaayyy görüntülere bak, kesin sinemada izlemeliyim" demiştim. Benim için öyle bir sınıflandırma vardır. Sinemaseverler bana kızabilir ama her filmi sinemada izleyemeyeceğime göre bir öncelik sırası oluşturmalıyım. Benim için bu öncelik sırası görsellik ve teknik. Mesela fantastik filmler, önemli aksiyonlar (James Bond, MI, vb.), bilim-kurgular ve tabii ki 3D filmler. Konu hiç önemli değil ama teknik olarak bu filmleri sinemada izlemezsem yazık ederim. Bunun bilinci ile gittim Life of Pi' ye. Konu hakkında hiçbir fikrim yoktu. İyi ki de yokmuş zira sadece görsellik olarak değil, konu olarak da son derece doyurucu bir filmdi.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...