16 Blok, Bruce Willis'i tekdüze aksiyon ve polisiyelerden sıyıran bir film. Dedektif Jack Mosley rolüyle diğer filmlerinden daha gerçekçi bir oyunculuk sergiliyor Bruce Willis. Ama bence filmin ana karakteri kesinlikle Jack Mosley değil. Bir Eddie Bunker var ki filmde, daha doğrusu onu canlandıran Mos Def, harika. Bence filmi güzel yapan onun mahçup bakışları, o konuşması ve ses tonu. Ve evet sakın ama sakın bu filmi dublaj izlemeyin.
Jack Mosley, artık ayak işlerine bakan, işi bitmiş bir polis dedektifidir. Bir gün kendisine bir tutukluya mahkemeye kadar eşlik etmesi görevi verilir. Tutuklu olan genç yani Eddie, çok konuşan, biraz saf, iyi niyetli bir gençtir. Talihsizlikler onu hapse sokmuş ama hayata dair umutlarını ve hedeflerini yitirmesini sağlayamamıştır. Jack, Eddie'yi arabasına alır ve 16 blok uzaklıktaki mahkemeye götürmek üzere yola çıkar. İşte film bu 16 blokluk, yaklaşık 2 saat süren (!) yolculuğu anlatıyor.
Aslında Jack'e verilen görev o kadar da basit değildir, hatta o görev bir tesadüf eseri Jack'in üzerine kalmıştır. Çünkü Eddie'nin peşinde, tanıklık etmesini önlemeye çalışan insanlar vardır. Bunun için öldürmeyi bile göze almışlardır. Üstüne üstlük bu kişiler polistir. Hatta ve hatta bu kişiler aynı zamanda Jack'in eski karanlık işlerinde onunla çalışmış polislerdir. Jack, olayı kavradıktan sonra Eddie'yi korumak için meslektaşları ile köşe kovalamaca oynayacaktır. Kötü Polisimiz Frank Nugent (David Morse) ise bu yolculuğu elinden geldiğince zorlaştırmaya and içmiştir.
Eddie'nin hayat felsefesi "insanlar değişir" üzerinedir. Eddie, tüm bu koşturmacada hayatının tehlikede olduğunun farkındayken bile pozitifliğini ve ümidini yitirmez. Bu durum Jack'i çokça şaşırtır çünkü Jack'e göre "insanlar değişmez"ve Eddie sabıkalı, serseri bir genç, kendisi de işe yaramaz bir polistir. İşte bu 16 blokluk macerada, kurşunların altından geçerken, arabalardan kaçarken, yaraları ve korkuları ile uğraşırken "insanlar değişmez" diyen bir insanın değişimine tanık oluyoruz. Ve anlıyoruz ki Eddie haklı, insanlar değişir. Yeter ki imkan ve şans verilsin.
Filmin baştan sona kimi zaman komik ama çokça duygusal sahneler içeriyor. Yönetmen Richard Donner, hem o aksiyonu ve koşuşturmacayı, hemde yakın çekim ve durgun müziklerle karakterlerin psikolojilerini çok iyi anlatıyor. Kurgu ve oyunculuklar çok başarılı. Özellikle filmin sonu gerçekten vuruyor. Film bitince kendinizi Jack Mosley yerine koyup umutla doluyorsunuz.
Film hakkında bazı bilgiler;
- Bruce Willis, önce Eddie rolü için Ludacris' i istemiş. Ama sonra Mos Def rolü kapmış (iyiki de kapmış).
- Filmde anlatılan Eddie Bunker gerçek bir karakter. Filmde anlatılandan daha genç yaşta hapse girmiş ancak çıktıktan sonra senarist ve aktör olarak görevler yapmış. Hatta Quentin Tarantino'nun "Reservoir Dogs" filminde rolü bile var. Bu da fimin "İnsanlar değişir" tezini kanıtlıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder