The Expendables 2 (2012)...Kahramanlarım.

Filme geldiği günlerde gitmiştim. Yazmak bugüne nasipmiş. İlk film hoşuma gitmişti. O nedenle The Expendables 2' den de ümitliydim ama beklediğimden daha fazla eğlendim. Bu kez kahramanlarımızın macerasının adı "İntikam". Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, öyle çok aman aman güzel ve altı dolu bir konusu yok. Bu anlamda bile nostalji yapıyorlar çünkü bu kahramanlarımızın o zamanki filmleri de çok derin değildi sonuçta. Yine de bir aksiyondan daha fazlası var, orası kesin.

Ekibe geçici olarak katılan Bill the Kid (Liam Hemsworth), gaddar Vilain (J.C. Van Damme) tarafından acımasızca öldürülünce, ekibimiz intikam yemini eder. Amaçları Vilain' i tarihe gömmektir. Ancak bunu yaparken de  önce bir köyü, sonra da dünyayı kurtaracaklardır (lafın gelişi). Zira Vilain, tonlarca plütonyum satışı için, köyün erkeklerini zorla madende çalıştırmaktadır.

Bill the Kid rolü ile Liam Hemsworth. Erken ölmeyeydin iyidi.

Filmin başında çok belli ettiler bir de.  

Dedim size karakterlerimiz yaşlandı artık.

Arnold' un göz kenarlarına bak. Bruce nispeten daha iyi.

Yeteri kadar ipucu verdim zaten, konuyu bırakıp biraz filme bakalım. The Expendables' da yönetmenlik koltuğunda bulunan Sylvester Stallone bu kez koltuğu Simon West'e bırakmış. Bu da sanırım özellikle aksiyon sahnelerine olumlu bir şekilde yansımış. Zira film, aksiyon olarak ilkinden daha başarılı diyebilirim. Ancak hem havaalanındaki, hem de terkedilmiş şehirdeki çatışma sahneleri gerçeklikten uzak. Yani o çekimlerin stüdyo olduğu çok çok belli. Buna rağmen  film sürükleyiciliğini kaybetmiyor. Çünkü bir kere içimizde garip bir heyecanla izliyoruz filmi. Çocukluğumuzun kahramanları var. Onlara toz konduramamak var. Eski tecrübelerimizden, bu tür mantık ve çekim hatalarına çok da kafayı takmamayı öğrenmek var. Ayrıca filmdeki köy ve köydeki kadınların sahneleri oldukça iyidi. Böylesi, annemin deyimi ile "vurdulu kırdılı" bir filme farklı bir renk katmıştı. Özünde dramatik bir intikam macerası olan filme ayrı bir dram konusu olarak da zenginlik vermişti. Ki bu durum da artı hanesine yazılabilir. Final sahnesindeki kavga ise buram buram klişe kokuyordu ama raharsızlık vermedi. Aksine sanırım bu tip filmlerin olmazsa olmazı bu sahneler.

En iyi kötü...J-C. V.D. Arkada da gizli kahraman Hector.

Maggie

İlk filmdeki kahramanlarımıza bu kez Trench (Arnold Schwarzenegger)  ve Booker (Chuck Norris) da katılmış. Hey gidi Chuck Norris, çocukluğumun döner tekme uzmanı :) Ekranda O'nu görünce  bir tuhaf oldu içim. Geçmişe gittim geldim adeta. Hoş bir şekilde geldi, dozunda bırakıldı, yüzümüzde tebessümle uğurladık. Arnold, nispeten daha çok ve yeni projelerde de oynadığı için onu görmek, Chuck Norris'i görmek kadar heyecanlandırmadı mesela beni (Bu arada sırf soyadı çok uzun olduğu için Arnold ile ahbap olduk :D).

Genelde Barney Ross (Sylvester Stallone), Vilain ve Lee Christmas (Jason Statham) karakterleri ön planda idi. Yin Yang' a (Jet Li) çok az yer verilmiş olmasına içerledim diyebilirim. Onun o minik bedeni ve hareketli hali çok güzel malzeme olabilirdi filme. Ekibin diğer isimleri Toll Road (Randy Couture), Gunner Jensen (Dolph Lundgren) ve Hale Caesar (Terry Crews) nispeten daha az yer almıştı bu kez. Gerçi bu durum konu olarak çok da sırıtmadı. Filme bu bölümlük eşlik eden Maggie (Nan Yu) de oldukça iyi bir seçimdi diyebilirim. İlk filmdeki kadın karakter eksikliğini de bir nebze olsun giderdi.  Filmin sırıtan karakteri bence Church (Bruce Willis) idi. Bruce Willis,  filmlerinde genellike serseri polis rolündedir. Expendables' daki bu kodamanlık meselesini neden uydurdular acaba. Yakışmıyor işte. Gerçi son kısımlarda özüne döndü ama olmuyor onu öyle ütülü takım elbiseler içinde görmek :/ Sürpriz karakter ise, Vilain' in sağ kolu Hektor (Scott Adkins) idi.

Filmin açık ara en merak edilen yüzü. En azından benim için :)

Ve tabi ki demirbaşlar.

Filmin en iyi esprisi tartışmasız M.I.T mezunu Gunner' ın bomba macerası idi. Aynı şekilde Arnold'lu sahnelerde çalan Terminatör müziği de hoş bir ayrıntıydı.Tabi ki aksiyonlar esnasında çokça sözlü veya tavırlı espriler serpiştirilmişti filme. Bu zaten söz konusu kahramanlarımızın eski filmlerinde de çokça olan bir şey. Alıştık artık, hatta arıyoruz bile :) Bir de, ne kadar makyaj, efekt, hile yapılsa da kahramanlarımızın yaşlandığı çok ortada :/

Filmin üçüncüsü hakkında henüz hiç bir bilgi yok. Ekibimizin dışında Nicolas Cage' nin de olacağınıa dair bazı söylentiler dolaşıyormuş ortalıkta. Bence olsa tadından yenmez. Zaten Jason Statham' ın olduğu yerde Nicolas haydi haydi olur. Con Air yeter beee :) Neyse, demem o ki, benim gibi aksiyon meraklısı iseniz ve söz konusu oyuncuların bir çok filmini severek izlediyseniz, bu filmde kesinlikle eğleneceksiniz.