Ads 468x60px

.

Pages

17 Eylül 2012

The Tall Man (2012)...Çelişki



İzlemeye başlarken gizemler, metafizik ve fantastik objeler bekliyordum. Bu beklentimi filmin ortalarına kadar da devam ettirdim. Hatta "inşallah çocukluğu kötü geçmiş birinin sapıklıkları değildir" diye izledim bir süre (fena ironi içeriyor). Hiç de beklediğim ve korktuğum gibi çıkmadı. Çok başka bir konu serdi önümüze The Tall Man. İlk anda tiksinti hissetsemde, birazcık sakince bakınca çelişkide kaldım.  Kahramanları ile empati kurulması zor bir film. Onları linç de edemiyorsunuz, hak da veremiyorsunuz. Sırf film bittiğinde kafamda beliren soru işaretleri için bile "başarılı bir film" diyebilirim.

Cold Rock kasabası sakinlerinin başına gelenleri anlatıyor film. Önce tek geçim kaynakları olan madenler kapanır ve kasabalılar işsizlik ve bunun getirdiği aile sorunları ile savaşırlar. Daha sonra bu sorunlara bir yenisi ve en büyüğü eklenir. Kasabanın çocukları sırayla kaybolmaktadır. Bu durum kasabayı tamamen ölü bir kasabaya çevirmiştir. Kasabanın tek rengi, elinden geldiğince ortamı canlandırmaya ve kendince (!) iyi bir şeyler yapmaya çalışan hemşire Julia' dır. Zaten film de O' nun ekseninde dönmektedir. Film boyunca kaybolan çocukların gizemini çözerken, Julia' nın savaşına ve fedakarlıklarına tanık oluyorsunuz.

İtiraf etmeliyim ki, Jessica Biel, hemşire Julia rolü ile oldukça iyi iş çıkarıyor. O'nun dışında etkin bir rol yok. Çok fazla yan karakter var ve bence en başarılıları, sessiz çocuk Jenny rolü ile Jodelle Ferland ve Dedektif Dodd rolünde Stephen McHattie.

Filmi başarılı kılan sadece konusundaki çelişki değil, yaratılan kasvetli ve renksiz hava kasabalıların ruh halini çok başarılı bir şekilde yansıtıyor izleyiciye. Onların tadı yok. Bizim de yok. Ayrıca çarpık aile ilişkilerinin çocuklar üzerindeki etkisinden tutun da, bir ailenin çocuk sahibi olma sebepleri, bir aileden çocuğunun alınma hakları ve sebepleri hakkında güzel örnekler sunuyor film.


Filmin eksikleri de var. Biraz daha uzun, biraz daha detaya inen bir tercih yapılabilirmiş. Ayrıca yukarıda da bahsettiğim gibi film bir süre çok tipik bir şekilde ilerliyor. O süreç içinde sempatinizi kaybedip önyargı oluşturursanız finali güme gidebilir.

Maalesef ciddi anlamda sihri bozacağımdan konusunu daha fazla açamıyorum. Sonuçta film çok yeni bir film. Ancak öyle bir konuya sahip ki, kalabalık bir grup gitseniz, çıkışta, ciddi kutuplaşmaların olduğu tartışmaların içinde bulabilirsiniz kendinizi. Son zamanlarda artık gına getiren vampir hikayeleri ve süper kahramanlı filmler arasından farklı bir alternatif olarak sıyrılıyor The Tall Man. Sırf bu nedenle bile şans verilebilir.


0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...