Buz Devri'nin ilk bölümünü hatırlıyorum da, bu kadar devam edebileceğini düşünmemiştim açıkçası. Ancak şimdi, beşincisi, altıncısı çekilse de olur diyorum. Çabuk sıkılan bünyelere bile bir kredi açacak güzellikte bir dördüncü filmle karşılaştım şahsen.
Kahramanlarımız bu kez kıtaların şekillenme dönemini atlatıyorlar hep beraber. Kıtaların ayrılmasının başlangıcını ise Squint üzerinden çok eğlenceli bir şekilde işliyor ustalar. Manny, ailesinden kopuyor ve arkadaşları Sid ve Diego ile birlikte bilinmezliklere açılıyor. Tek amaçları ise evlerine geri dönebilmek. Bu arada bu serinin en güzel rengi, Sid' in büyükannesi Granny' in de onlarla olduğunu öğreniyorlar. Bu dörtlü okyanuslarda amansız bir mücadele verirken Ellie ve Şeftali' de kalanları bir arada tutmaya çabalıyor.
Ethan ve Şeftali
Squint ve palamutu ilk bölümden beri favorimiz.. :)
Manny ve arkadaşlarının tek sorunu kaybolmak ve fırtınalar olsa öpüp başımıza koyacağız ama tabi ki de değil. Bizimkilerin başı beladan ne zaman kurtulmuş ki. Okyanusun en amansız (!) korsanı Kaptan Gutt ve acımasız tayfası (!!!!) , bizimkilerin karşısına çıkıyor ve işler iyice karışıyor. Ve tabi ki bizim Squint' imiz, bağımlı, bağımsız her an, beklenmedik bir şekilde karşımıza çıkıyor. O ve onun vazgeçilmez palamutu.
Bu macerada "Şeftali", Louis, Shira, Granny ve Kaptan Gutt başta olmak üzere birçok yeni karakterle tanışıyoruz. Minik ve sevimli sincap ordumuz ile Sid' in sahnesi filmin en renkli sahnelerinden birisini oluşturuyor. İtiraf etmeliyim ki bir "Sid ve muritleri" sahnesi değil ama yine de çok güzel ve eğlenceli. Bir eğlence unsuru da Kaptan Gutt' un tayfası. Tayfa içindeki saf tipler oldukça eğlendiriyor. Tabi ki iki keseli sıçanlarımız da boş durmuyor :) Bir de Şeftali' nin aşkı Ethan ve tayfası var tabi. Bir yandan duygusal, aile ve arkadaşlık bağlarını içeren güzel macera izlerken, bir yandan da bu renkli karakterler sayesinde kahkahalar atıyoruz.
Bu macerada "Şeftali", Louis, Shira, Granny ve Kaptan Gutt başta olmak üzere birçok yeni karakterle tanışıyoruz. Minik ve sevimli sincap ordumuz ile Sid' in sahnesi filmin en renkli sahnelerinden birisini oluşturuyor. İtiraf etmeliyim ki bir "Sid ve muritleri" sahnesi değil ama yine de çok güzel ve eğlenceli. Bir eğlence unsuru da Kaptan Gutt' un tayfası. Tayfa içindeki saf tipler oldukça eğlendiriyor. Tabi ki iki keseli sıçanlarımız da boş durmuyor :) Bir de Şeftali' nin aşkı Ethan ve tayfası var tabi. Bir yandan duygusal, aile ve arkadaşlık bağlarını içeren güzel macera izlerken, bir yandan da bu renkli karakterler sayesinde kahkahalar atıyoruz.
Kaptan Gutt ve tayfası...
Esprilerde bir düşme yok. Türkçe seslendirmesinde bir kaç güncel konu temel alınarak bazı espriler yapılmış. Benim için olmasa bile tüm salon için ciddi olumlu tepki aldı bu espriler. Zaten seslendirlemerde, ülkeye özgü hususlara yer verilmesini mantıklı buluyorum.
Yeni giren karakterler üzerinde de çok çalışılmış bence. Sanırım serinin en fazla yeni karakterli bölümüydü bu. Yeni ve kısmen geçici olmalarına rağmen geçiştirilmediler. Bazı karakterlere oldukça iyi inildi. Öyle ki, birkaç karakter devamında da bizimle olsun dedik, olacak belki de. :)
Ve gelelim görselliğine, bence 3D' nin hakkını sonuna kadar vermişler. İzlediğim belki de Ten Ten ile birlikte en iyi 3D' ye sahip animasyondu (bir ara Ten Ten ' i de yazmak lazım).
Animasyon zaten insanı eğlendirmesi kolay olan bir tarz. Fantastik bir çok sahne ve obje ekleyebilir, renklerde gerçeğin dışına çıkabilirsiniz. Ama bir animasyon serisinin dördüncüsünü çekmek, tüm bu olumlu yönleri aşan bir durum. Karakterlere alışmış, tarza ve mekanlara şaşırmaz durumdasınız. Bu haliyle sizi ancak ve ancak güzel bir hikaye ve yeni karakterlerle çekebilirler ki Buz devri 4 bence bunu oldukça iyi başarıyor.
Başta da bahsettiğim gibi, biraz çabuk sıkılan tipler için zaten bir serinin dördüncüsü sempatik gelmez. Ne yapılırsa yapılsın beğenmezler. Ama bir sinema sever, bir animasyon sever ve bir buz devri meraklısı iseniz, bu film sizi hayal kırıklığına uğratmayacak.
0 yorum:
Yorum Gönder