Ads 468x60px

.

Pages

17 Şubat 2014

Black Mirror

Birazdan hakkında biraz daha uzun yazacağım ama bu diziyi tek cümle ile özetlemem gerekirse "ironinin en hasını yapan TV dizisi" diyebilirim.

Her şeyden önce bir isim bir diziye bu kadar mı uyar? Black Mirror... Öyle, çünkü bu dizi bize insanoğlunun çirkin, zayıf ve sahte yönlerini gösteriyor. Her bölümü bize bir şeyler yansıtıyor. Görmek istemediğimiz kısmımızı. Teknolojinin kurbanı olan ve tamamen yüzeysel bir hayat yaşayan insanlar. Hiç bir şeyleri gerçek değil. Aşkları sahte, yaşamları sahte, üzüntüleri, sevinçleri sahte. Hepimiz bunun bir parçasıyız. Bunu görmemizi istiyor dizi. 

Dizi, mini dizi şeklinde her sezon üç bölüm olmak üzere iki sezondan oluşuyor ve farklı olarak her bölümün yönetmeni de oyuncuları da farklı. Genellemek yerine her bölümü tek tek kısaca ele almayı yeğledim çünkü her defasında farklı bir kötü yönümüzü sergiliyor bu ayna. 



Sezon 1, Bölüm 1 : The National Anthem


Ülkenin prensesi kaçırılmıştır ve başbakan inanılmaz bir şekilde tehdit edilir. Eğer başkan canlı yayında o isteği yerine getirmezse prenses öldürülecektir. Önce ülkenin gizli servisi ve güvenlik güçleri iş o raddeye gelmeden kızı bulmaya çalışırlar ancak plan öyle dahiyanedir ki kızı bulamazlar ve başkan istediklerini yapmak zorunda kalır. Buraya kadar tek suçlunun, prensesi kaçırıp bu iğrenç şeyi isteyen insanlar olduğunu düşünebilirsiniz. Oysa olay öyle değildir. Zaman bize tüm insanlığın suça dahil olduğunu gösterir. Zira eğer herkes bu aciziyeti izlemek için televizyonların başına kilitlenmese, herkes aslında kendi başına gelse kimsenin bakmasını istemeyeceği şeye bu kadar meraklı olmasa, empati kursa, vicdanlı davransa, olayların önüne geçilecektir. Ama kaçıranların asıl istediği de insanlığın bu zayıf yönünü göstermektir zaten ve maalesef haklı çıkarlar.

Bölüm bittiğinde gerilmiştim. Sinirlenmiştim. Çünkü neyi anlattığını çok iyi anlamıştım. Çok iyi anlatmıştı. Anlatmak için seçtiği çirkin yol aynı zamanda en etkili silahı idi. Ben olsam ne yapardım diye uzun uzun düşündüm. "İzlemezdim" diyorum ama bunu demek çok kolay, içimdeki insanın zayıf yönünü görmekten korkuyorum. Bunu bana gösterdiği için de daha ilk bölümden bu aynadan nefret ettim. Aynı zamanda bir o kadar çok severek...

Sezon 1, Bölüm 2 : Fifteen Million Merits


Bu kez karşımızda distopik bir dünya var. Gelecekteki olumsuz kurgulardan biri ve hemen hemen hepsinde olduğu gibi ruhsuz bir düzen resmedilmiş. Bu distopyada enerjiyi insanlar üzerinden elde eden bir sistem söz konusu. İnsanlar sürekli bisiklet benzeri bir şeyi sürerek dünyaya enerji elde ediyorlar. Bunun karşılığında ise puan kazanıyor, yemek yemek gibi günlük ihtiyaçlarını bu puanlarla sağlıyorlar. Aynı zamanda sanal kimlikleri ile aktivitelere katılıp eğleniyorlar (!). Bu arada tüm insanları uyutan TV programları da mevcut. İnsanlar bunlarla vakit geçiriyor. Derken bu düzeni kıracak bir masumiyet beliriyor. Hepimiz umutla bekliyoruz bu düzeni yenmesini ama maalesef düzen onu sindiriyor. Kendisinin bir parçası yapıyor. Günümüze çok benzer şeyler yaşanıyor aslında. Umut ve hayalkırıklığı bir arada. 

Sezon 1, Bölüm 3 : The Entire History of You


Yine teknolojinin kurbanı olmuş bir gelecek var. Bu kez insanlar daha normal, oluşturulan distopik dünya çok da karanlık değil ama çok ciddi bir farklılık var. İnsanlar geçmişlerini özel bir yazılım sayesinde diledikleri an saniye saniye izleyebiliyorlar. Gözlerindeki kameralar, beyinlerindeki çipler vasıtası ile her anlarını kaydediyorlar ve sonra diledikleri zaman geri dönüp bakabiliyorlar. Düşünsenize, hiç bir şeyi unutamıyorsunuz. Hal böyle olunca insan ilişkileri çok farklı bir boyut kazanıyor. İnsanlar anılarını anlatmıyor, izletiyor :) Hikayemiz de evli bir çiftin başına gelenleri anlatıyor. Bu bölüm sonunda şunu anladım ki, "unutmak, unutabilmek, duruma göre gerçekten bir lütuf..."

Sezon 2, Bölüm 1: Be Right Back


Marta ve Ash, son derece sevimli bir çifttir. Mükemmel değil ama sevimli. Derken Ash bir kazada hayatını kaybeder ve Marta onun yokluğu ile baş başa kalır. Daha doğrusu öyle olduğunu sanar. Ancak teknolojinin ona sunacağı fırsatlar vardır. Ölü olsa bile bir yakınınızla konuşmaya devam etmek ister misiniz ?... Fazla detaya girmiyorum ama bu bölüm bana fazlası ile şu aralar gündemdeki bir film olan Her ile bağlantılı geldi. İnsanın hem doğal olanı kabullenme sorunu, hem kendisini kandırabilme yeteneği, hem de yalnızlığı ile baş edememe durumunu gayet güzel işleyen bir bölüm. 

Sezon 2, Bölüm 2 : White Bear


Benim favori bölümüm bu oldu. Zekice ve gizemli bir kurguya sahip bu bölüm. Hani böyle çok önemli ya da acil bir olay olduğunda dahi yardım etmek yerine cep telefonuna sarılıp olayı kaydeden umarsız insanlar var ya, işte bu bölüm size çok tanıdık bu sahnelerle açılıyor. Bölümün ilk yarısı belki de daha uzun bir süre "Ne oluyor ya?" merakı ile izliyorsunuz. Sonra olan biteni anlıyorsunuz ama bu kez kafanızda farklı soru işaretleri beliriyor. Çünkü iyiyi temsil edenlerin kendi ile çeliştiklerini görüyorsunuz. İyilik yapmanın yolu bu kadar kötü olmamalı diyorsunuz. Biliyorum anlattığımdan hiç bir şey anlamadınız. Ama inanın böylesi gizemli bir bölümü ipucu vermeden ancak bu kadar anlatabiliyorum. 

Sezon 2, Bölüm 3 : The Waldo Moment


Bu bölüm aynı zamanda dizinin son bölümü. Ve bence en kötü bölümü. Waldo, TV'de boy gösteren ve politik olarak biraz sert eleştiri yapan bir animasyon karakteridir. Bir müddet sonra bu hayali kahraman, gerçek insanlardan daha inandırıcı ve güvenilir olmaya başlar. Öyle ki seçimlere katılıp, hatrı sayılır miktarda oy bile alır. Bu kez politika üzerinden bazı mesajlar verilmiş dizide ama bence çok yetersiz kalmış. Ya da toplumun bu yönü ile çok ilgilenmediğim için bana öyle geldi. Yine sürüklenerek izliyorsunuz ama bu kez kafanız bulanık şekilde son buluyor bölüm.

Güzel bir fikir Black Mirror. Başta da dediğim gibi, insanlara kötü yönlerini gösteren kara bir ayna. Biz varoldukça bu hikayelerden de çok çıkacaktır. Bilemiyorum ilerde çekerler mi yeni bölümler. Sonuçta her bölüm birbirinden farklı olduğu için neden olmasın? Keşke olsa...


0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...