Ads 468x60px

.

Pages

16 Temmuz 2012

The Amazing Spider-Man (2012)...Gelen, gideni aratmadı.



Evet aslında inanılmaz. Ama inanamadığım şey, filmin, beklentimin üstünde çıkması. Açıkçası hiç de ümitli değildim, "farklı ne olabilir ki?", "ne gereği vardı?" gibi söylemlerle gittim filme. Sadece efekt izleriz, eğleniriz modundaydım yani. Ama hiç de öyle olmadı. İlk seriye göre aslında daha oturmuş bir hikaye ve daha iyi analiz edilmiş karakterler izledik.


 
Bu Örümcek Adam sanki daha bizden, daha insancıl. Bir kere mutant özelliği ilk seriye göre daha kısıtlı. Bir çok noktada özel güçlerinin değil, Peter Parker' ın zekasının meyvelerini topluyoruz ki böylece daha bir "Halk seviyesine inmiş Örümcek Adam" tablosu çiziliyor. Aslında "inanılmaz" derken "o kadar da inanılmaz değil, bakın" demek istemişler sanki. Demeyi başarmışlar da. Bu örümcek adam zayıf düşüyor, öyle ki halkın yardımı bile gerekebiliyor (ki filmin en güzel sahnesi buydu bence).

En sonda söylemem gerekeni şimdi söylemeliyim ki o da müziği. Bu serinin, Örümcek Adam' ın çatılardan bacalarda uçtuğu zamanlarda çalan müziğine bayıldım. Çok güzel olmuş.

Şimdi analize devam, öncelikle farklı bir karakter kurgusu var. Peter Parker' dan başlayalım. Andrew Garfield' in oynayacağını duyunca "hadi be" demiştim. Bu mu yani, Tobey Maguire o kadar çok "ailemizin Örümcek Adam' ı" olmuştu ki, Andrew olmaz, olamaz demiştim. Ama filmden sonra kafamdaki Örümcek Adam resmi tamamen değişti. Andrew bal gibi olur, hatta göreceli olarak daha iyi bile olabilir. Bu düşünceme, filmi daha çok taze izlememden çok başarılı karakter analizi neden oldu. Bu çocuğun örümcek adam olma şekli bana çok çok daha samimi geldi. Sadece kendisi açısından da değil, her şeyden önce ailesini görüyoruz, hikayesini izliyoruz. Hala ve amca daha bir mantıklı işleniyor. Yani ailece tanıyoruz onları bu da karakteri daha çok sevmenize neden oluyor.

Bir önemli unsur da Gwen Stacy. Emma Stone' un duru güzelliği ile hayat verdiği bu karakter ilk seride yan karakter olmuştu. Mary Jane vardı Peter' in kalbinde Ancak bu filmde Peter' ın aşkı Gwen Stacy oluyor. Yani sanki ilk seride bir "haksızlık" varmış da burada hakkını vermek istemişler gibi. Gwen çok zeki, ve Mary Jane' e göre daha güçlü. Bu da aslında Peter- Gwen arasındaki ilişkiyi dengeliyor. Yani Peter, her normal insan gibi (!!!), başı sıkışınca kız arkadaşına sığınabiliyor :) Gwen' in babasının Emniyet müdürü olması da, Peter' ın polislerle iletişimi açısından önemli. Aslında ilk serideki bir çok hikaye açığı bu hali ile kapatılmış gibi duruyor. Yani bir nevi bu Örümcek Adam, ilk serinin montaj sonu hali gibi.

Kötü karakter olarak seçilmiş The Lizard' ın bile içinde iyilik barındırabiliyor. Üstelik hikaye olarak kötü olma şekli daha dokunaklı, daha kabul edilebilir. "Kimse kötü doğmaz, şartlar onu kötü yapar" mesajından da eksik kalmamış film. Hatta Peter' in okuldaki belalısı bile daha başka işlenmiş. Açıkçası filmin devamı çekilrse (ki çekilecek gibi görünüyor) bu arkadaşın daha ön plana çıkmasını bekliyorum.
Bu maceranın hikayesine gelince, tipik. Tam anlamı ile tipik ama bazı durumlarda basit ve tanıdık şeyler sizi daha çok çekebilir ya, o basitlikten bu da. Film boyunca tek bir sahnede bile sıkılmıyorsunuz. Ne olacağını, nasıl olacağını tahmin etseniz bile.

Gelelim filmin işlenişine. Bu seriyi, ilkine göre hem daha duygusal, hem de daha komik işlemeyi başarmışlar. Bu nasıl oluyor diye ben de düşündüm ve buldum sanırım sonunda. Bu filmde, duygular ciddi anlamda daha ön planda. Efekt manyağı yapmıyor film bizi. Haa eksik ya da geri kalmıyor ama dengeyi çok güzel kurup duygusallığı ön plana çıkarıyor. Mesela Peter' in Örümcek Adam olduktan sonraki ilk sabahı harikaydı. Sonra o akşam üstü eski bir ambarda kaykayla çektikleri sahneler resmen işe "sanatsal" bir şeyler katmıştı. Ve tabi ki absürd derecede komik olan okul sahnesi ve kütüphaneci durumu da varki şahane bir şey oldu o aksiyon içine. Yönetmen Marc Webb, zor olanın altından bence gayet iyi kalkmış. Ayrıca sonlara doğru Gwen' nin saklandığı sahnede, Long Time Dead' e çakılmış selam da gözlerden kaçmadı :)

Efektler vs. konularına girmeyeceğim. Ben basit izleyiciyim, bu işin tekniğinden anlamam. Sadece izlerken hoşuma gitti diyebilirim. Bir iki sahnede 3D nin etkisi ile kafamızı sağa sola atmadık değil. Zaten böyle bir seriyi yeniden çekenlerin, efekt konusunda bir hata yapma lüksleri de yok.

Özetle ben bu yazıda filmi öyle "inanılmaz" gibi anlattım belki ama çok daha içten, daha samimi bir Örümcek Adam istiyorsanız izlemenizi tavsiye ederim. En azından bu film için "gelen, gideni aratmadı" diyebilirim :)

Film hakkında bazı bilgiler;
  • 2010 Örümcek Adam 4 çekilme aşamasındayken, yeni bir hikaye ve karakter yaratma kararı alınmış. Bu sayede The Amazing Spider-Man ortaya çıkmış.
  • Andrew Garfield' den önce, Taylor Lautner, Josh Hutcherson, Joseph Gordon-Levitt, Logan Lerman, Robert Pattinson, Jamie Bell, Daniel Radcliffe, Michael Angarano, Michael Cera, Alden Ehrenreich, Zac Efron, Aaron Johnson, Xavier Samuel, Jim Sturgess ve Anton Yelchin isimleri rol için düşünülmüş. Zac Efron olabilirmiş aslında, Andrew iyi :)
  • Yönetmen Marc Webb, Andy Garfield için, "onda zeka, yetenek ve esprili olmanın güzel bir kombinasyonu var. Bu örümcek adamı seveceksiniz" demiş. Ben sevdim valla :)
  • Gwen Stacy rolü için de Emma Stone' dan önce, Ashley Greene, Mia Wasikowska, Scout Taylor-Compton Teresa Palmer, Amber Heard, Dianna Agron, Brooklyn Decker, Imogen Poots, Lindsay Lohan, Emma Roberts, Emily Browning, Lily Collins, Anna Kendrick, Ophelia Lovibond, Sara Paxton, Mary Elizabeth Winstead, Georgina Haig, Hilary Duff  ve Dominique McElligott isimleri düşünülmüş. Lindsay Lohan mı, yok artık diyorum :)
  • Andrew, Örümcek Adam kostümünü ilk giydiği zaman gözyaşlarına hakim olamamış.
  • Filmin gösterime girdiği yıl, yani 2012 aynı zamanda Örümcek Adam karakterinin doğuşunun 50. yılı.


0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...