Ads 468x60px

.

Pages

26 Nisan 2012

One Fine Day (1996)


Bugün aslında çok çalışmak istiyordum ama elimde olmayan sebeplerden dolayı lab.'ı kullanamıyorum. Dolayısı ile yazmaya vaktim var. O nedenle hazır aklımdayken size yine güzel bir filmi anlatayım istiyorum.

One Fine Day, bir kere George Clooney'in en yakışıklı göründüğü film olarak bile biz kadınların gözünde başkadır. Bir de oynadığı karakter zeki ve çekici olunca isteyen bu filmi sırf George Clooney için bile izleyebilir. Karşı cins açısından da durum farksızdır sanırım, Michelle Pfeiffer, tescilli bir güzelliği ve film boyunca kaybolmayan duru, anaç, sert tavrı ile erkekleri cezbedebilir. Bilemiyorum onu karşı cins düşünsün.

Film genelde tipik bir konuya sahip. Bir kadın ve erkeğin birbirlerini çekici buldukları andan itibaren başlarının etini yemeleri, sürekli kavga etmeleri bilirsiniz ki şiddetli bir öpüşme ile sonlanır ve aşklarını ilan ediverirler. Bu filmde farklı olarak kahramanlarımız bu macerayı bir gün içinde yaşıyorlar. Ve yine farklı olarak ikisi de bekar ebeveynler olduklarından işin içine çocuklar da giriyor. Birbirlerini aşırı sorumluluk sahibi, aşırı sorumsuz gibi önyargılarla irdeleyen iki karakterin, gün sonuna kadar olan olaylar sonucunda fikirlerini değiştiriyor.

Film sabah ikilinin çocuklarını bir vapur gezisine yetiştirme trafiği ile başlıyor. İki çocukta aynı sınıfta olduğu için çiftimiz tanışıyor. Vapuru kaçırdıkları için çocuklar başlarına kalıyor. Ne aksilik ki, ikisinin de o gün çocuklarla uğraşamayacak kadar önemli işleri var. Jack (George Clooney), önemli bir gazeteci ve bir dolandırıcılık haberinin tam ortasında. Bu iş öyle büyük ki belediye başkanı bile işin içinde. Melanie (Michelle Pfeiffer) ise mimar ve önemli bir sunumu var o gün. İkisi de birbirine muhtaç olduğundan çocuklara günün farklı saatlerinde bakmak için anlaşma yapıyorlar. Dolayısı ile tüm gün defalarca karşılaşıyorlar. Bu karşılaşmalar sırasında birbirleri ile sürekli kavga ediyorlar, imalı sözler havalarda uçuşuyor. Gün bitip de rahat bir nefes aldıklarında...o kadar da anlatmayayım :)
Filmin yönetmeni Michael Hoffman'ın bu tarz filmi fazla değil. Yine de çok başarılı. Filme yağmurlu NewYork sokakları, güzel müzikler eşlik ediyor. İkilinin enerjileri çok iyi. Çocuklar şeker. Hani yüzünüzde bir tebessüm bıraksın istiyorsanız, bu kapalı havalarda buna ihtiyacınız varsa şiddetle tavsiye ederim.

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...