Fool's Gold (2008)

Erkek oyuncusuna tav olup da merakla beklediğim bir filmdir kendisi. Fragmanı daha ümit vericiydi. Filmi izleyince hayal kırıklığı yaşadım.Öncelikle bir Matthew McConaughey hayranı olduğumu söylemek istiyorum. O'nu, A Time to Kill filmi ile keşfettim ve sonrasında yaptığı şeyleri takip etmeye çalıştım. Mesaj, Ateş Krallığı, We Are Marshall' daki rolleri hep birbirinden farklı karakterlerdir. Özellikle We Are Marshall'daki rolü ile bence ödüller almalıydı. Tüm bu ve sayamadığım bunun gibi farklı tipleri bence hakkını vererek canlandırdı.

Öyle ki, artık "bu adam oynuyorsa, film iyidir" saplantısı istemeden de olsa oluştu bende. Sonrasında bu saplantım, Sahara ile yıkılmaya başlamıştı. Vasat bulmuştum filmi de karakteri de ama, o kadar iyi yapım arasında bir tane vasat hiç fena değil demiş ve Matthew'i takip etmeye devam etmiştim. Aylar önce sinemada Altın Şans'ın fragmanını görünce de heyecanlanmıştım. Ama fragmanın büyüsünü filmde bulamadım. Kendi kendime de kızdım, sen ki sinemasever olarak adlandırısın kendini, ne diye atlarsın hemen fragmana. Ama işte sevgimizdendir, tepkisiz kalamayışımız.

Neyse filme dönelim..Matthew, Sahara'daki rolünün gölgesinde yine bir define avcısı olarak çıkıyor karşımıza. Hatta karakter Sahara'daki karaktere dağınıklık, seksilik, vs. özellikleri ile de çok benziyor. Eğer bu filmi devam filmi yapsalardı anlardım ve hatta takdir ederdim. Ama yeni bir karakter olarak, bir öncesi karakterin bu kadar izlerini taşıması, beni üzdü. Kadın karakter olan Kate Hudson' u çok takip etmediğim için onu değerlendiremiyorum.

Beni üzen ikinci nokta ise, filmin konusu oldu. Gizemli bir define hikayesi yazalım diye zorlamışlar da zorlamışlar. Üstüne zeka seviyesi düşük bir kaç karakteri de komedi unsuru gibi kullanıp, eğlendirelim diye düşünmüşler sanırım ama ben eğlenmedim. Eğlenmediğim gibi, kızdım bile. O karakterler filmi 2. sınıf komedi filmine dönüştürmüş çünkü.Kurgu nispeten daha iyi, malum çekimin yapıldığı yerler açısından filme bir akıcılık kazandıran sahneler de var ama hepsi bu kadar. Bir de tabii Matthew. :)Ben genelde, vasat bulduğum filmleri bile ikinci kez izlerim ki, kaçırdığım, anlamadığım bir yer var mı diye. Ama Altın Şans'ı eğer bir kere daha izleyecek olursam, bu kesinlikle Matthew içindir. Malum, filmin % 90'nında yarı çıplak. Öyle kas meraklısı bir tip olmasam da, Matthew'e tepkisiz kalamam yani kusura bakmayın :)