Ads 468x60px

.

Pages

26 Nisan 2012

12 Angry Men (1957)


Hafta sonu iki film izleme geleneğimi bu hafta bozdum. Zira 12 Angry Men üzerine ne izlesem biraz yazık olacaktı. Böylesi bir klasiğe hürmeten vazgeçtim ikinci filmden :)

12 Angry Men, aslında film severlerin bildiği bir filmdir. Yine de şimdiye kadar herhangi bir sebeple izlememiş olanlar varsa, gerekçeleriyle tavsiyemi yapmak adına bir kaç şey yazmak istiyorum.


1957 yapımı olan filmin neredeyse tamamı tek bir odada geçiyor. Birbirinden çok farklı 12 kişinin, jüri üyeliğini yaptığı bir cinayet davasının nihai karar zamanı gelmiş, jüri üyelerimiz karar için bir odaya gönderilmiştir. 12 farklı kişi, 12 farklı hikaye ve 12 farklı bakış açısı ile karar vermeye çalışacak, hem kendi içlerindeki, hem de kendi aralarındaki kavgalar filmin bütününü oluşturacaktır. Jüri üyeleri bir an önce kararı vermek adına bir insanın hayatını hiçe sayarken, bu rahatsız edici tavırlarına kendilerince savunmalar yapacaklardır. Ancak içlerinden bir tanesi, 8 numaralı jüri üyesi, Mr. Davis (Henry Fonda), bir jüri üyesinin sahip olması gereken mantıklı şüpheye sahiptir. Bu nedenle "Suçsuz" oyu verecek ve filmin hikayesinin doğmasına sebep olacak, devamında da o oda, bir çok kavga ve kabullenmeye tanık olacaktır.

Bir jüri üyesi, hiç bir şeyi umursamayan, insanları dinlemeyen, tamamen kendi penceresinden hayatı yaşayan, "bir an önce bitse de gitsek" havasındayken, bir diğeri oğluna olan kızgınlığını sanıktan çıkarmaya çalışacaktır. Bir jüri üyesi kenar mahallede yaşayanlara olan önyargısını kusup, sırf bu nedenle sanığı suçlu göstermeye çalışırken, bir diğer jüri üyesi, çocukluğunu kenar mahallede geçirmesinden kaynaklanan tecrübelerini davayı çözme esnasında paylaşacaktır. Yaşlı bir jüri üyemiz, hayat tecrübesini gözlemleri ile birleştirip, tanıklar hakkında çok faydalı tespitler yaparken, çok beyefendi yetişmiş bir başka jüri üyesi tüm tartışmalara ve çirkinliklere rağmen çizgisini bozmayacaktır. Mr. Davis, ayrıntılara bir avukat gibi yaklaştıkça oylar yön değiştirecek ama bunun kabullenilmesi, önyargıların yıkılması hiç de kolay olmayacaktır.

Film hukuk sistemine göndermeleri de içinde barındırıyor. Atanan avukatların, sanıkların hayatları ile nasıl oynayabileceğinden bahsediyor. Ama bu, filmde tamamen yan konu olarak kalıyor. Filmde asıl konu, kişilerin gerçek yaşamlarındaki öfkelerini, önyargılarını, inanmak istedikleri şekilde derlenen delillerle birlikte davaya yansıtmaları ve ego tatminleri için henüz 18 yaşında olan bir sanığın hayatını hiçe saymaları.

Yönetmen Sidney Lumet, çok zor bir işi, harika bir şekilde halletmiş. Tek mekan filmlerde en büyük sorun sürükleyiciliktir. Seyircinin dikkatini sürekli çekmek hiç kolay olmaz, çünkü seyircinin nefes alabileceği geçiş sahneleri yoktur. Yönetmenimiz, seyirciyi filme, cinayet hikayesindeki ayrıntılar ve tepki oluşturacak kadar kötü karakterlerle bağlamayı başarıyor. Hiç bir şey için izlemezseniz, "o insanlar yanılsın, bunu görmek istiyorum" düşüncesi ile bile izleyebilirsiniz. Ön yargınızın seviyesine dikkat ederek tabi ki :)



Şimdi düşünüyorum da bu film o kadar güzel ki, şu teknoloji ile yenisini çekseler ( ki 1997 de TV versiyonunu çekmişler ama onu saymıyorum ) sanırım bu filmin önüne geçemez. Sadece klasik olduğu için değil, filmin en büyük özelliği hikayeler ve diyaloglar olduğu için. Çünkü bunlar zamana yenik düşmüyor. Aynı zamanda bu film, bir insana verilebilecek tek bir şansın bile onun hayatını değiştirebileceğinin de en iyi örneklerinden. 




Film hakkında bazı bilgiler ; 
  • Filmin senaryosunu yazanlardan biri olan Reginald Rose, yıllar sonra bir röportajda, "Filmde neden kadın jüri üyesi yok ?" gibi bir soruya, şakayla karışık, " O zaman adı 12 Angry Person olacaktı ve O da, 12 Angry Men kadar etkili değil " şeklinde cevap vermiştir :)
  • Filmin çekim ve montajı 21 günde tamamlanmış.
  • Henry Fonda, kendisini izlemeyi sevmiyormuş. O nedenle yapımcısı olmasına rağmen filmin montaj kısmını da izlememiş.
  • Film boyunce sadece iki jüri üyesinin kimlikleri deşifre ediliyor. 8 numaralı jüri üyesi Mr. Davis ve 9 numaralı jüri üyesi Mr. McCardle. Diğer tüm jüri üyelerine mesleklerine göre hitap ediliyor.
  • 7 numaralı jüri üyesini oynayan Jack Warden 'in 2006 da hayatını kaybetmesinden sonra, şu an, filmden hayatta kalan tek oyuncu 5 numaralı jüri üyesini oynayan Jack Klugman.
  • Film, 2008'de Amerikan Film Enstitüsü tarafından hazırlanan " En iyi Mahkeme Dramaları "  listesinde ikinci sırada yer alıyor.
  • Film, En İyi Yönetmen, En İyi Görüntü, En İyi Senaryo dallarında Oscar'a aday gösterilmiş ama tüm dallarda ödülleri The Bridge on the River Kwai' ye kaptırmış.

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...